Yeni darbe tehlikesi

FETÖ/PDY’nın 17-25 Aralık 2013 teki Emniyet-Yargı eliyle darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlandıktan sonra, bu örgüt pes etmeyip 15 Temmuz 2016 tarihinde başarısız askeri darbe girişiminde bulundu. Bu terör örgütünün pek çok üyesinin yakalanıp tutuklanmasına rağmen, deşifre olmamış bürokraside ve sivil hayatta pek çok üyesi veya sempatizanı vardır. Darbe yapacak gücü azalmış ise de tamamen yok edilmemiştir. Dindar, hayırsever, eğitim gönüllüsü, vatanını milletini seven görünümde iyi eğitilmiş ve kendisini çok iyi kamufle edebilen elemanlara sahiptir. Uzun yıllar hakimlik yaptıktan sonra emekli oldum, bürokraside üst düzey bürokratların bir kısmı makam ve mevkilerini korumak için hükümet değişikliğinde eski hükümetle bağlarını koparıp, yeni hükümetin yanında yer alırlardı. Ancak bu terör örgütü mensupları görünüşte düşüncelerini değiştirmelerine rağmen gerçek niyetlerini muhafaza ederler ve örgütün yeni emirleri yerlerine getirirler.
Bu yazıyı yazarken aklıma savaşın bittiğinden habersiz Japon askeri geldi..Bilindiği üzere İkinci Dünya Savaşı 1939-1945 yılları arasında olmuştur. Ancak Japon İmparator Ordusuna mensup Hiroo Onada için savaş aldığı emir ve birazda kendi işgüzarlığı yüzünden 1974 yılına kadar sürmüştür. Ailesi öldüğünü düşünerek 1959 yılında temsili mezar bile yaptırmıştır. Hiroo bir adaya gerilla savaşı yapmak ve istihbarat toplamak için arkadaşları ile gönderilir. Japonya’ya iki atom bombası atıldıktan sonra, 2 Eylül 1945 tarihinde Japonya kayıtsız şartsız teslim olur. O günkü iletişim şartlarının yetersizliğinden Hiroo bundan haberdar olamaz, Japon uçaklarından savaşın bittiğine ilişkin atılan bildirileri Amerikan oyunu sanır, savaşmaya devam eder arkadaşlarından teslim olan ve ölenler olur ormanda tek başına kalır savaşmaya devam eder. 1974 yılında bir kaşifle karşılaşır, kaşif savaşın bittiğini söylese de ikna edemez, komutanım gelirse teslim olurum der. Savaşta komutanlığını yapan binbaşı gider durumu izah eder ve ona inanan Hiroo teslim olur evine döner.
FETÖ/PDY darbe girişiminde başarısız olmuş yenilmiş ise de teslim olmamış bu hain savaşından vazgeçmemiştir. Bu terör örgütü mensupları savaşın bittiğinden habersiz Japon askeri gibi fanatiklerdir. Yakalanmamış mensuplar kamikazelik yapacak kadar beyinleri yıkanmıştır. Terör örgütü liderinin emirlerini ayet veya hadis gibi görmekte, bunları yerine getirdiklerinde cennete gideceklerine inanmaktadır.
Daha önceki yazılarımda ve konuşmalarımda bu teröristlerin dağdakilerden daha tehlikeli olduklarını defalarca dile getirmiştim. Çoğunluğu kamu görevlisi olup, kamu erki kullandıklarından geniş imkanlara sahiptirler. Ellerinde örgütün olmasa bile devletin en modern harp silahları vardır.
Kamuda emir ve talimat verebilecek üst görevlerde bulunduklarından, örgüt üyesi olmayan diğer kamu görevlilerini harekete geçirme imkanları vardır, nitekim denemişlerdir de.. Devletin genlerine işlemişler metastas yapmışlardır, bu urun temizlenmesi için çok derin ve uzun operasyon gereklidir. Bu hainlerle mücadele edecek güce, deneyime ve kararlılığa sahip vatanını ve milletini seven kamu görevlileri vardır. Bu kişilere görev ve yetki verilmeli arkalarında güçlü siyasi irade olmalıdır. Örgütün yakalanan üyelerinin yerine yeni eleman kazandırmaması ve taban oluşturmaması için, bu mücadelede halk desteği devreye sokulmalı ve psikolojik harekat ihmal edilmemelidir. Yeni darbe tehlikesi azda olsa devam etmektedir. Demokrasi nöbeti şimdiye kadar olduğu gibi provakasyonlara karşı dikkatli olunarak sürdürülmelidir. Darbeye teşebbüs edemeseler bile toplumda korku, kaygı, panik yaratmak, devlet otoritesini zayıflatmak, ekonomiyi krize sokmak, kitleleri kendilerine itaat ettirmek için sabotaj ve suikast türü terör eylemlerine girişebilirler. Bu tür eylemleri eskiden örgüt mensubu kamu görevlileri yetkilerini kötüye kullanarak maiyetine yaptırıyorlardı ama kamuda önemli ölçüde tasfiye olduklarından bizzat yapabilirler.
Olağanüstü hal Anayasa ve yasalarda öngörülen yönetim şeklidir. Anayasal düzene, hükümete ve yasama organına karşı silahlı kanlı kalkışma olmuştur. Olağanüstü hal ilanı için şartlar mevcuttur. Aksi takdirde bu zor şartta ilan edilmeyen olağanüstü hal hiçbir zaman ilan edilemezdi.
Darbeye ve terör eylemlerine karşı her türlü tedbir alınmalıdır ancak darbe paranoyası da olmamalıdır.
Kamudaki terör örgütü mensuplarının temizliği son terörist temizlenene kadar çok titiz bir şekilde ve hukuk kuralları içinde yürütülmelidir. Terör örgütü mensuplarının, kendileri ile mücadele eden kişilere eskiden olduğu gibi iftira atabilecekleri ve delil uydurabilecekleri asla akıldan çıkarılmamalıdır. Darbeye katılmayan güvenlik kuvvetlerimizle girdikleri çatışma sonucu yaralanan veya kendilerini gözaltına almaya çalışan kolluk güçlerine direnenlerin bu dirençlerinin kırılması için kullanılan orantılı güç sonucu yaralananların, özellikte dış basında işkence görmüş gibi gösterilmektedir. Bu terör örgütünün lideri yurt dışındadır ve oradan örgütü idare etmektedir, yabancı ülkelerden büyük destek almaktadır. Yurt dışında bulunan örgüt mensupları vasıtasıyla etkin algı operasyonu yaptıkları görülmektedir. Yanlış anlamalara yol açabilecek, davranış ve görüntülerden kaçınılmalıdır. Yoksa iadesi istenen yurt dışındaki örgüt mensupları Türkiye’de işkence var diye iadelerini engellemeye çalışacaklardır.
Darbeye karşı korkusuzca canını ortaya koyarak karşı çıkan ve engelleyen, ülkemizi büyük tehlikeden kurtaran kamu görevlilerimize ve sivil vatandaşlarımıza sonsuz teşekkür ve takdirlerimle. Cengiz Aygün beyefendiye köşesinde bizlere de yer verdiği için teşekkür ederim.
Asım Korkut /Emekli Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı