AnasayfaYAZILARİİT: ‘Kudüs, Pentagon ABD’sinin intiharıdır’

İİT: ‘Kudüs, Pentagon ABD’sinin intiharıdır’

ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster, ‘Türkiye ve Katar’ın radikal ideolojilerin yeni sponsorları’ olduğunu iddia etti.

Eskiden olsa ABD Yönetimince gelen bu tür açıklamalar tedirgin eder ve acil gündem oluştururdu.

Ama artık bilinsin ki; böylesi iddialar ve hatta Türkiye lehine olan ABD odaklı söylemler ciddi bir etki oluşturmuyor.

Çünkü ABD artık bildiğimiz Amerika değil.

ABD artık eskisi gibi, başkanıyla, ordusuyla, istihbaratıyla yekpare ve tek ses bir ülke değil.

ABD artık, Pentagon-Evangelist-NeoCon Amerika’sıdır.

ABD artık kendi içinde çatışma yaşayan, kurumlararası uyumdan uzak, tam tersi; şiddetli hasımlıklar içeren çatışmacılık yaşayan bir ülkedir.

CIA ile FBI, Pentagon ile Beyaz Saray birbirini düşman.

Biri diğerini alt etmek için her türlü argümanı kullanmaktan imtina etmiyor.

Hasım ve düşman iki ülkenin çatışmasından beter bir mücadele, ABD kurumsal yapısında; ilkesiz sınırsızca almış başını gidiyor.

Son zamanlarda bu konuları yazıyor olmamdan sıkılmış olabilirsiniz.

Sanki başka konu bulamıyor gibi diye düşünebilirsiniz.

Ama  işin aslı inanın;  çok farklı, büyük ve küresel sonuçlara gebe…

FED şimdi Merkeziyetçilerin eline geçti.

Bu, Pentagon-Evangelist’lere karşı çok büyük bir hamle ve darbe oldu.

Ve şuanda paranın patronluğu Merkeziyetçilerde.

Ve bilelim ki; ülkemizdeki, Ortadoğu’daki, Güney Asya ve Uzak Doğu’daki kargaşa, karmaşa ve yaşanan olayların hepsi, ABD içinde kurumlar arası çatışmanın dışavurumudur.

Pentagon-NeoCon-Evangelist ekip içerde sıkıştıkça, farklı coğrafyalarda faaliyetler göstererek nefes almaya çalışıyorlar.

Ama, saflar her geçen gün belirginleşiyor, netleşiyor.

FED’le birlikte içerde “Kasa”yı kaybeden “Savaş yanlısı şahinler” iyice köşeye sıkıştı.

Hal böyle olunca Ortadoğu’ya yönelik korkunç senaryoları devreye soktular.

Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilanı bu iç çatışmanın küresel ölçekteki en gözü kara hamlesi oldu.

Bugün İstanbul’da İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) oldukça önemli ve tarihi bir karar aldı.

Bu süreç ve karar almada Türkiye başat bir rol aldı.

Bu karar alınırken bile, ABD içindeki çatışma ve Merkeziyetçi kanadın taraf olmasının büyük etkisi olduğu kanaatindeyim.

Çünkü Ortadoğu bağlamında da tarafların başat aktörleri netleşiyor.

Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve Bahreyn Pentagon-Evangelist-Yahudi-NeoCon saftaki yerlerini izhar etmeye başladılar.

Katar, Türkiye, Ürdün, Kuveyt ve hatta İran ise, Merkeziyetçi kanadın yanında ittifak yanlısı duruyorlar.

Bugün yapılan toplantıya “Arap İsrail’i BAE”nin, “Suudi Amerika”nın, Sisi Mısır’ının ve Bahreyn’in en düşük düzeyde katılımı  gerçek yüzleri ortaya koydu.

Ama şu bir realite ki; Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ile, BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zaid el Nahyan Arap Alemi’nin uşakları, Lawrence’leri, hainleri olarak tarihe geçeceklerdir.

Özellikle, bu iki ismi tarihe not düşme bağlamında buradan zikretmeyi borç biliyorum.

Bu iki isim, Arap tarihinde görülen Yahudi işbirlikçileri, münafıklar ve yabancı sevicilerden çok daha beter, alçak ve hıyanet içindeki mahluklar olarak İslam Tarihine kara bir leke olarak geçeceklerdir.

Şuanda ABD iç çatışmasının pentagonist-Yahudici tarafın bölgesel tetikçileri bunlar.

İkincil derecede Mısır’da Sisi ve Bahreyn…

Tarih bu ülke ve kişileri asla affetmeyecektir.

Merkeziyetçiler FED başkanı operasyonu sonrası hareketlerini hızlandırdılar.

İngiltere’nin lokomotifliğinde;Tek Kutuplu ve güç eksenli (ABD eksenli) dünyada yeni aktörler çıkartarak, gücü dağıtmaya kararlılar.

Putin ve Rusya,
Erdoğan ve Türkiye,
Şi Cinping ve Çin,
El Tamim ve Katar,
El Sabah ve Kuveyt,
Kral Abdullah v…

Küresel Saadet Zinc
Bu Yazarı Değerlendir:
HİÇ YORUM YOK

Yoruma Kapalı!