AnasayfaYAZILAR“Elli ayaklı adam” hikayesi…

“Elli ayaklı adam” hikayesi…

elli ayaklı adam

Uzun yaz günleri…
Köyün çalışabilenleri tarlalarda, çiftle-çubukla uğraşıyor kalan ihtiyarlarsa kendi halinde ve pek uyuşuk…
Köyün hocası için, günler tekdüze ve oldukça can sıkıcı…
Öyle ki; iki namaz arası bile zaman geçmek bilmiyor gibi.
Aklına bir muziplik gelmiş hocamızın,
Bir laf uydurmuş; sırf eğlencesine…
Zaten birkaç ihtiyardan ibaret olan cemaatine, sır verircesine fısıldamış:
“Ah ahhh…
Başıma ne geldi bir bilseniz…
Dün gece penceremin önünden elli ayaklı bir adam geçti…”
İhtiyarlar şok tabi…
Evlerinin yolunu tutan ihtiyarlardan biri; “yahu elli ayaklı adam mı olur?” diyecek olmuş ama diğerleri hemen bastırmış:
“Yahu, koskoca hoca yalan söyleyecek değil ya!”
Halbuki hocanın öyle kurtarır bir tevili varmış ki; sözü yalan olmaktan çıkarıyormuş.
Eli ve ayağı olan adama, pek tabi ki; “el’li ayak’lı” denebilir.
Yalan değil; kinaye imiş hocanın söylediği…

Tabi çok geçmeden laf kulaktan kulağa yayılmış.
Her anlatan yeni bir şey katmış hikâyeye.
Kimi, elli ayağın aynı zamanda nasıl da iri tırnaklı olduğunu,
Kimisi ise, elli ayaklı adamın bebekleri kaçırıp yediğini eklemiş.
Yok efendim; çocuğunu düşüren kadınlar olmuşmuş, elli ayaklı adamı görünce!..
Vay efendim; yukarı köyde bir darı tarlasını bir çırpıda yalayıp yutmuşmuş, elli ayaklı adam!..

Hocaya bir neşe gelmiş ki…

Yazının devamını okumak için bağlantıya tıklayınız: https://www.ogunhaber.com/yazarlar/cengiz-aygun/elli-ayakli-adam-hikayesi-102117m.html

YAZI ETİKETLERİ:
TAKİP EDİN:
Küresel kontrollü
Geleneksel diplomasi
Bu Yazarı Değerlendir:
HİÇ YORUM YOK

Yoruma Kapalı!