Anormalin normalleşmesi; Normalin itilip-kakılması ve hor görülmesi…

Akademik çalışma yapan, bilimsellik kaygısı ve teorik temellendirme içinde yazan birisi değilim.
Sistematik okumalar yapıp; yazım metodolojisi içinde kalmayı da hiç bilmem.
Hatta istesem de beceremem.
Hani, çalakalem denir ya; öyle biriyim işte…
İçinden geldiği gibi; deneyimleri/gözlemleri/duyuları/öngörü ve hatta içgüdüleriyle yazan ve sizlerle paylaşan biriyim.
Yazmayı bir aktarım/paylaşım ve duyurum aracı olarak görüyorum.
Üslup şekli/yazım tarzı/makale formatı gibi kaygılardan azade; olabildiğince ve alabildiğince yalın; sadece düşündüklerimi aktarma amaçlı yazabilmeye çalışıyorum.
Genelde “Yeni Düzen/Küresel Ekonomik Gidişat/Krizler” ve bu bağlamda gelecek projeksiyonlarımı yazdım.
Bugün içimden başka şeyler geldi ve kendimce bazı tespitlerde bulundum.
Tamam, sosyolog/sosyal psikolog/siyaset bilimci filan değilim ama benim de kendimce yaşanmışlıklarım ve bunlardan çıkardığım sonuçlar/yaşadığım hayata dair okumalarım var.
60 yaşına girdim,
Az değil; yaklaşık 45 yıldır fiili hayatın/iş hayatının ve toplumsal/siyasal yapının içinde biriyim.
Deneyim/tecrübe ve biraz da öngörülerimden yola çıkarak, bu düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Ana konu, “anormalin normalleşmesi ve normalin itilmesi/kakılması ve hatta hor görülmesi…”
Arkadaşlar…
Yazının devamını okumak için bağlantıya tıklayınız: https://www.ogunhaber.com/yazarlar/cengiz-aygun/anormalin-normallesmesi-normalin-itilip-kakilmasi-ve-hor-gorulmesi-102382m.html