Sabah cennete kanıp, sadakati unutmak, yoldaşı yolda bırakmak!

Adam ve hayattaki tek arkadaşı olan köpeği bir kazada ölmüşler…
Hikaye bu ya; ölüm sonrası kat kat gökyüzüne doğru yükselirler ve bembeyaz bulutların arasında dolaşmaya başlarlar.
Adam çok susar ve adeta dili damağı kurur.
Biraz su bulabilmek ümidiyle bakınarak yürürken, birden kendilerini muhteşem bir manzaranın karşısında bulurlar.
Rengarenk çiçeklerle süslü bir bahçe, ki eşi benzeri görülmemişçesine…
Bu bahçenin, som altından yapılmış kapısının önünde hayranlık ve şaşkınlıkla dururken kapı açılır,
Beyazlar içinde, mütebessim ve güzel mi güzel bir kadın karşılarındadır…
Adam, köpeğiyle birlikte yaklaşır ve sorar:
Affedersiniz…
Burası neresi?..
Kadın gülümser ve cevap verir:
Burası Cennet efendim
Bunu duyan adam sevinçle;
Harika!..
Peki, bize biraz su verebilir misiniz,
Gerçekten çok susadık!.. der.
Kadın:
Tabi efendim, buyurun, içeri girin…
İçerde dilediğiniz kadar su bulabilirsiniz…
Adam hemen köpeğine döner ve “Hadi yavrum, nihayet suyu bulduk; içeri giriyoruz” diyerek kapıya yürür.
Ama kadın onları, birden durdurur…
Yazının devamını okumak için bağlantıya tıklayınız: https://www.ogunhaber.com/yazarlar/cengiz-aygun/sabah-cennete-kanip-sadakati-unutmak-yoldasi-yolda-birakmak-102361m.html