Siz, “iki bardak su” için tüm servetinizi verir misiniz?..

Çok eski zamanlarda zenginliğiyle dört bir yana ün salmış, bir Hükümdar varmış.
Güç/kudret ve servetini sergilemeyi de çok severmiş.
Her gittiği yere, hazinesinin bir bölümünü götürür ve bunları sergilemekten büyük onur duyar/gururlanırmış.
Hükümdarın yaşamda en çok güvendiği/tek akıl hocası bir bilge kişiymiş.
Sık sık sohbet eder hasbıhalde bulunurmuş.
Günlerden yine böyle bir gün Hükümdar, Bilge Kişiye şöyle bir soru sormuş:
“Aziz dostum/Ey Bilge Kişi,
Sen ki göğün gizemine ermiş/bilime yön vermiş/akîl bir adamsın.
Çok güçlü hükümdarlar da, çok onurlu savaşçılar da senin ağzından çıkacak bir sözü bekler,
Ne dersen kabul eder,
Ayağına kapanırlar…
Hal böyleyken, ben de bir konuda senin fikrini merak ediyorum.”
Bilge Kişi, “nedir?” dercesine bakar hükümdara…
Hükümdar;
“Benim hükümdarlığım ve servetim hakkında ne düşünüyorsun?” der.
Bilge bu soru karşısında, son derece sakin tavrını sürdürür,
Sükunet içinde Hükümdar’ın gözlerine bakar ve şu sözleri söyler:
“Hükümdarım,
Diyelim ki, kızgın/yakıcı ve uçsuz-bucaksız bir çöldesiniz.
Ölmemek için, size uzatacağım bir bardak suya servetinizin yarısını verir miydiniz?”
Hükümdar:
“Verirdim tabii.”
Bilge kişi…
Yazının devamını okumak için bağlantıya tıklayınız: https://www.ogunhaber.com/yazarlar/cengiz-aygun/siz-iki-bardak-su-icin-tum-servetinizi-verir-misiniz-102061m.html