Köroğlu/Körün oğlu!..

At meraklısı olan Bolu Beyi bir gün Seyis Yusuf’u çağırır.
Yusuf, at ve atçılık konusunda çok maharetlidir.
Bolu Beyi kendisinden özel/güzel ve cins bir at bulmasını ister.
Yusuf günlerce gezdikten sonra, obanın birinde istediği gibi bir tay bulur.
Irmak ve göllerin dibinde yaşayan aygırlardan olan taylar çok makbuldür, iyi cins at olur.
Yusuf, tayı sahiplerinden satın alır.
Tay pek gösterişli değildir, hatta çirkindir bile…
Ama Seyis Yusuf çok iyi biliyor ki; bu tay ileride mükemmel bir küheylan olacaktır.
Sevinerek döner ve tayı takdim eder.
Bolu Beyi, bu çirkin/çelimsiz/sıska ve sevimsiz tayı görünce çok kızar, kendisiyle alay edildiğini sanır.
Seyis Yusuf’un gözlerine mil çektirir/kör eder.
Tayı da ona verir, yanından kovar.
Kör Yusuf köyüne döner. Olanı biteni oğlu Ruşen Ali’ye anlatır ve ne yapıp edip, Bolu Beyi’nden öç alacağını söyler.
Oğul Ruşen Ali babasının söylediği gibi yıllarca tayla ilgilenir.
Karanlık bir ahırda besler.
Tay artık mükemmel bir küheylan olmuştur.
Rüzgâr gibi koşmakta, ceylan gibi sıçramakta, türlü savaş oyunları bilmektedir.
Bu arada…
Yazının devamını okumak için bağlantıya tıklayınız: https://www.ogunhaber.com/yazarlar/cengiz-aygun/koroglu-korun-oglu-101996m.html