2020’nin sonu, ABD’nin yeni yönetimi, yaptırım ve Türkiye’nin değişen refleksi…

Küresel sistem,
Emperyalizm,
Kapitalist sistem,
Dünyayı yöneten aileler,
Küresel baronlar,
Batılı güçler…
Bu şekilde kavramsallaştırma nedense bana biraz ütopik, biraz hamasî ve biraz da koskoca ama anlamsız geliyor.
Bu yüzden de ben ‘Akıl ve Güç Sahipleri’ demeyi tercih ediyorum.
Çünkü edebi şekilde sözün şehvetine kapılarak “Küreseller/Emperyaller dünyayı bu hale getirdi…” demek içi boş ‘beylik laflar’ gibi geliyor.
Daha akılcı/akıllı ve daha somut bakmakta fayda var.
“Kontrolsüz güç, güç değildir…” sözünde olduğu gibi “Akılsız güç de güç değildir.”
‘Yeni Dünya Düzeni ve Yeni Yüzyıl’ oluşumuna dair yazılarımda, bu yüzden hep ‘Akıl ve Güç’ dedim, diyorum.
Güç, para ve silahtır.
Ve aynı zamanda teknolojidir.
Akıl ise ‘güç’ dediğimiz bu olgunun en verimli ve rantabl kullanımıdır.
Son on yıldaki gelişmelere bakın.
Spontane gibi olanlar bile ciddi bir planlamanın, strateji ve taktik içeren, aklın ürünü…
Mesela; dün oğul Bush gibi “ABD’de gelmiş-geçmiş en kıt zekalı Başkanı” denen kişiyi de başkan yapan, Obama’yı da getirip/götüren ve Trump gibi bir ‘çılgın’ı da başkan yapan aynı akıl.
Ve şimdi de Biden ve Kamala Haris’i…
Emin olun, hepsinin bir esprisi var.
Hiçbir şey boşuna değil.
Dünya’da Trump’la sular bulandırıldı, gelgitli bir durum oluşturuldu ve ne olsa, sürpriz karşılanamaz hale getirildi.
Yani belirgin bir ‘kaos’ başlatıldı.
Ki, ‘pandemi’ gibi herkesin, ama herkesin yaşam tarzını doğrudan ve neredeyse kökten etkileyen olağanüstülük de Trump döneminde sahneye sürüldü. Ve Trump’ın başkan olmasına kesin gözüyle bakılırken bir anda Trump’a ilan ettirilen ‘pandemi’yle Trump bitirildi.
Yeni Dünya Konsept’inde kritik kavşaklar vardır.
Bu anlarda kartlar yeniden karılır.
Bu yapılırken de süreklilik esastır ve hep bir adım ilerisi tasarlanmıştır.
Öyle de oluyor.
Şimdi ise ‘Akıl ve Güç’ün görünen figürü…
Yazının devamını okumak için bağlantıya tıklayınız: https://www.ogunhaber.com/yazarlar/cengiz-aygun/2020nin-sonu-abdnin-yeni-yonetimi-yaptirim-ve-turkiyenin-degisen-refleksi-101454m.html