Yaş alınca mı, yoksa koyverince mi yaşlanırız..

Bana; ‘Bu yaşta bu hız, yoğunluk ve dinamizm; neyle oluyor, nasıl oluşuyor…’ diyorlar..
Aslında çok basit, biliyor musunuz…
İnanmak, heyecanı kaybetmemek, yaşlanma ve ölüm korkusuna teslim olmamak…
Hatta Şair’in dediği gibi;
“Basit yaşamak, basit…
Sanki, hayat bir gün sona erecekmiş gibi…
Basit…”
İrade ve inisiyatifim dışında olan mutlakların farkındayım, çünkü…
Bunlar nedir mi..?
Söyleyeyim;
Yaşlanmak ve ölüm gibi dünya var olduğundan beri var olan ve var oldukça da var olmaya devam edecek “tek gerçek”…
Bu mutlaklığı değiştiren olmuş mu..?
Yaşlanmaktan korunabilen,
Ölümden kurtulabilen,
Olmuş mu…
Mücadeleci biriyim, kolay pes etmem, iddiasızlığı sevmem, girift işlerden çekinmem.
Zor da olsa, çalışınca başaracağım konularda azmetmek yerine teslimiyet bayrağını çekmem.
Ammaaaaaaa……
Yaşlanmak ve ölüm gibi mutlak değişmezlik söz konusu olunca; “teslimiyet ve tevekkül”de olmayı tercih edenim.
Hal böyle olunca; takvimlerin değişmesi, yaşımın rakamsal artışı, görüntümdeki farklılaşma hız ve hareketime mani olmuyor.
Koyvermeyecek, vazgeçmeyecek ve…
Yazının devamını okumak için bağlantıya tıklayınız: https://www.ogunhaber.com/yazarlar/cengiz-aygun/yas-alinca-mi-yoksa-koyverince-mi-yaslaniriz-101168m.html