Dost ve dostluk üzerine..

Genç adamın biri, dermiş babasına her gün; ‘Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi..’
Baba, itiraz eder;
“Olmaz öyle çok dost, hakikisi belki bir, belki iki,
Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki…”
Devam eder durur konuşma…
Aralarında başlar bir tartışma,
Karar verirler bir sınava;
Dostun hakikisini anlamaya…
Bir akşam bir koyun keserler ve koyarlar çuvala…
Baba der ki, oğluna;
“Hadi al bu çuvalı, şimdi götür dostuna…”
Çuvaldan kanlar damlamakta; sanki öldürmüşler de bir adamı,
Koymuşlar çuvala…
Dıştan böyle sanılmakta…
Delikanlı sırtlar çuvalı, gider en iyi dediği dostuna,
Çalar kapıyı…
O dost, bakar ki bir çuval, hem de kanlı,
Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına,
Almaz içeriye arkadaşını…
Böylece, tek tek dolaşır delikanlı; kendince tanıdığı, sevdiği dostlarını.
Ne çare, hepsinde de sonuç aynıdır,
Evlat geriye döner,
Ama içten yıkılır…
Babasına dönerek…
Yazının devamını okumak için bağlantıya tıklayınız: https://www.ogunhaber.com/yazarlar/cengiz-aygun/dost-ve-dostluk-uzerine-101161m.html