AnasayfaYAZILARUmut vermenin ve unutmanın bedeli..!

Umut vermenin ve unutmanın bedeli..!

umut

Kral, dondurucu bir kış mevsiminde gecenin soğuğunda nöbet tutan bir muhafıza sordu…
“Üşümüyor musun?”
Muhafız:
“Ben alışkınım Kral’ım” dedi.
Kral:
“Olsun, seni sıcak tutacak bir elbise getirmelerini emredeceğim” dedi ve gitti.
Ancak bir süre sonra o emri vermeyi unuttu…
Ertesi gün duvarın dibinde bu muhafızın soğuktan donmuş cesedini gördüler ama muhafız duvara bir şeyler karalamıştır.
Duvarda şunlar yazıyordu:
“Kralım, soğuğa alışkındım fakat senin sıcak elbise vaadin beni öldürdü!”

Sizce kral o elbiseyi alamaz mıydı,
O emri veremez miydi,
Yoksa kral kötü birisi mi idi,
Muhafıza laf olsun diye mi söylemişti.?
Bence hayır.
Parmağını şıklatması yeterli idi.
Ama unuttu,
Çok basit, ama unuttu.
“Alışkınım Kralım” diyen muhafızın bünyesi de, gerçekten alışkındı.
Beyin ve vücut refleksleri dondurucu soğuğa alışmış idi.
Ve dayanıyordu…
Ama kral ne yaptı; umut verdi, hayal ettirdi, kimyasını bozdu.
Muhafıza umut oldu.
Ama verilen o umut ve kralın unutması muhafızın sonu oldu.
Hani Ay’a ilk ayak basan astronot; “benim için küçük ama insanlık için büyük adım” demişti ya…
İşte Kral’ın verdiği “umut”;
Bir kral için küçük, sıradan ve basit bir sözdü ama muhafız için çok büyüktü.
Ve kral unuttu, sadece unuttu.
Ama muhafız; öldü…
Donarak hem de…
Yani….

Yazının devamını okumak için bağlantıya tıklayınız: https://ogunhaber.com/yazarlar/cengiz-aygun/umut-vermenin-ve-unutmanin-bedeli-100887m.html

YAZI ETİKETLERİ:
TAKİP EDİN:
Bey ve Dalkavuk….
Nasıl 'İki karanı
Bu Yazarı Değerlendir:
HİÇ YORUM YOK

Yoruma Kapalı!