​Bir değerin kazancı olsun

Türk Milli Takımının bir ferdi olarak, yüreğimde hissettiğim acının; Bütün renkleriyle bir bütün olan siz değerli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ifade etmek istedim.

Öncelikle bana bu imkanı veren çok değerli Abim Sayın Cengiz Aygün’e teşekkür ederim.

Evet bizler tek vücut, tek bilek olan bir milletiz. Hüzünlerin bizleri erdemli kıldığı, acılarla yoğrulmuş hamurumuzun vermiş olduğu duygusallıkla koca cihana nice dersler veren bir millet.

Sayısız harbe katılmış, Nice zaferleri tadarken nice asil ruhlu şehitler vermiş bir millet.

Bizler sahip olduğumuz her imkanda, her uzulumuzla bu asil millet’i çokça temsil ettik gururlandırdık. Şüphesiz hiçbir tarih yoktur ki bizleri teslim olmuş yazsın. Evet bizler canla başla mücadele eden bir milletiz. Her davayı namus meselesi bilen bir millet.

Milli Takımımız ilk defa sahip olduğu asil kanın akışına yanıt verememiş, bütün gücümüzle sergilememiz gereken gayreti ilk 2 maçta sergileyememiştir. Hiçbir kabulü olmayan, bahanesi türetilemeyen bir utanç meselesi var. Elbette ki bu Milli Takımızın uyuyan futbolcularının değil, milletimizden duygularına hakim olamayan bir kısım hastalıklı uzullarımız ayıbı. Rabbimden onlara acil şifalar temenni ederim.

Bizler her mücadeleye Milli Dava gözüyle baktık bunca tarih boyunca. Ve hiçbir tarihte kendi askerimizi cephede biz vurmadık. Elbetteki uyuyan futbolcularımızı ivedilikle uyandırmak gerekliydi.

Elbetteki onlara kim olduklarını, damarlarında akan kanın kimlerden süre geldiğini, Şanlı Tarihimizin nasıl yazıldığını onlara hatırlatmamız gerekliydi. Ancak yeri düşman cephesi değildi… Bizlerin Çanakkale Zaferinde yaralı Anzak Askerlerine yaptığımız büyüklüğü, İspanya ile oynadığımız maçta İspanyollar Arda Turan’a yaptılar. Onlar yüceldi bizler ayıbımızla kaldık. Hiç şüphesiz bu hata bizi asil bir Millet olmaktan alıkoyamaz. Nitekim çek cumhuriyeti ile oynadığımız maçta uyuyan Aslan uyandı, Organizatör olan UEFA’nın dahi sitesi üzerinden şans vermediği Milli Takımımız Avrupaya bir tokat daha attı.

Şahsım adına üzerine tahsil yapmadığım, ustası olmaktan ziyade çırağı dahi olmadığım Futbol kültürünün bir elementi olan taktik hususunda konuşmayı tercih etmiyorum. Her işi ustasına bırakmak gerekli derdi bizlere büyüklerimiz. Ancak işin duygusuna konuşabilecek kadar bu Milleti tanıyan bir bireyim. İlk 2 maçta sahada mücadele edenler bizlerin kanından birer neferdi ama ne yazık ki mücadeleleri bizim mücadelemiz değildi. Evet Biz Bitti Demedik ancak kaderimizi bizden olmayanın eline verdik ilk defa minnet ettik. Sonuç ortada olduğu için çokta açıklamaya gerek duymuyorum

Bütün olan biten bu puslu karanlıklar içinde bir değer kazandık.

Sahada gördüğümüz sadece bizim değil tüm dünyanın hayran kaldığı bir yıldız doğdu.

Adı Emre Mor
Küçük yaşta yaşadığı bir çoğumuza ağır gelen derin acılar yaşamış bir aslan. Ayağının kırılmasına aldırış etmeyen, eskisinden daha güçlü olmak adına ayaklarına 2.5 Kiloluk ağırlıklar bağlayan bunlarla günlük yaşantısına devam eden çalışan çabalayan bir Aslan.

Her doğum sancılıdır
Bizim Millet olarak bu sancımız, bize nice zaferler nice gururlar yaşatacak olan bir Nefer kazandırdı.

Oynadığı çek cumhuriyeti maçında bir asist yapan adeta ilerde sunacağı futbol resitalinin ilk mısralarını dokuyan bu deli çocuk, maçın 69. dakikasında sakatlandığında kendisine yatması telkininde bulunulmasına rağmen, mücadeleye devam eden bir aslan.

Yazımın başında bahsettiğim Milli Ruh’un Emsalidir Emre Mor’un yaptığı. İşte bizler tarih boyunca böyle bir ruhla zaferler elde ettik. Bu Ruh bizleri Türk yapar.

Anlatılacak o kadar çok hikayeye sahip ki bu deli çocuk, yazılarla anlatılması mümkün olsa mısraların ardı arkası kesilmez.

Beni ve bütün Milletimizi onurlandıran, heycanlandıran, bizlere Futbolunla zevk veren Milli Değerimiz Emre Mor.

Doğumun hayırlı uğurlu olsun. Yüzün her daim güleç olsun…

İnşallah Bütün yaşanılanlar; Bir değerin kazancının bedeli olur. Bu bedel sana annenin ak sütü gibi helaldir Milli değer milli nefer Emre Mor.
Vahit Hakseven